30 Ocak 2017 Pazartesi

Ciao Italia - FLORANSA (Firenze)


Bugüne kadar birçok ülke gezdim ancak beni tarihi dokusuyla ve yaşayan insanlarıyla bu kadar mutlu eden başka ülke olmadı sanırım.. İnsan hiç sıkılmaz mı İtalya 'yı gezerken ???

İtalya seyahatimize başkent Roma'nın uzakta olan havalimanı Leonardo da Vinci yani Fiumicino Airport'a inerek başladık. Haziran ayı bence ideal seyahat etmek için çünkü gerçekten zamanınızın nerdeyse uyku dışında ki tamamını dışarda ve genellikle yürüyerek geçirdiğiniz için haziran iyidir. Neyse uçak indi kendimizi biraz toparladık ihtiyaçlar giderildi falan ve biz soluğu araç kiralama şirketinde aldık ve inanır mısınız bilmem günlük 10 EURO'dan aracımızı kiraladık. Aslında Roma'da ya da bu tarz şehirlerde araç kiralamak pek mantıklı değil ama biz Roma'dan direk araçla Floransa'ya geçeceğimiz için ve gezerek Pisa vs. tekrar Roma'ya döneceğimiz için mantıklı bir hareket oldu.

Floransa'ya doğru otobandan yola çıktık. Roma ve Floransa arası otoyol ücreti olarak 20 Euro ödedik,değer mi?? Dönüşte ücretsiz yoldan sahilden indik ve kesinlikle manzara şahaneydi tüm yol boyunca ve hatta bir kere mola verip denize de girince tadından yenmemişti ama yine de size kalmış .. Otoban seviyorsanız ne ala =)))

İlk gün Toscana'da ve o filmlerde belgesellerde gördüğünüz manzara eşliğinde bir butik bağ otelinde kaldık =)) Böyle bir huzur olamaz. Tıpkı Van Gogh tablolarında ki o uçsuz bucaksız tarlalar,üzüm bağları,selvi ağaçları ... Sanki zaman durmuş herşey çok güzel ve biz ölmeden cennete gitmişiz gibi bir ortam =)) Aman allahım diyorsunuz burda yaşasam ölmem herhalde falan


Otel odamızın camından bu muhteşem vadiye bakıyorduk.. Ben kendimiz birden sessiz,sakin bir şekilde hayatını sürdüren Honore de Balzac romanlarında ki Vadideki Zambaklardan biri sandım..
Keşke hep orda kalsaydım dedim..Gerçekten HUZUR kelimesinin karşılığı burdaydı...

Neyse otele yerleştikten sonra ilk iş akşam bişeyler yemek ve birazda keşif yapmak için Floransa merkeze inmek oldu... Aman allahım nasıl bir şehir burası ,tamam yarın gündüz gözüyle gelip her türlü turistik aktivitede kaybolacağız ama bu nedir abi?? 
Şehir duyduklarımdan ve araştırdıklarımdan daha büyüleyici... Medici ailesine binbir teşekkürlerimi sunuyorumm.. İnanılmaz bir estetik ,muhteşem bir mimari ve gerçekten tarihi dokusu hiç bozulmamış bir rönesans şehri... 
(Piazzale Michelangelo) 

Floransa'da gezilecek o kadar çok yer var ki sanırım 10 kere gelsem yine de doymam .. 

Ama en etkileyici yerlerden ilki sanırım kendimi delicesine kaybettiğim Uffizi Gallery (Galleria degli Uffizi)

Bina 1559-1580 yılları arasında tamamlanmış ve mimarları Bernardo Buontalenti-Alfonso Parigi'dir. Gezerken insan nereye bakacağını şaşırıyor gerçekten.. Tavana mı,heykellere mi,zemine mi derken o kadar çok salon var ki sanırım hiçbirini kaçırmadan tek seferde gezinizi tamamlamanız pek mümkün değil .İçeri girmek için kuyruk beklemek zorundasınız ve beklemek istemiyorsanız belirli bi ücret karşılığı internetten randevu alabilirsiniz. Biz erken gittik ve çok beklemeden içeri girebildik.2016 yılı için giriş ücreti 16 Euro idi. 


Sanırım müzenin içinde ki eserleri ve etkileyişlerini kelimelerle anlatmam mümkün değil,gidip görünce ne demek istediğimi anlayacaksınız .. Ama Boticelliler,Leonardolar ne ararsanız var.. İnanılmaz zengin bir koleksiyon. Neyse Grand Dük Cosimo bu binaları idari işlerini yapacağı bir ofis olarak yaptırmış. Uffizi kelimesi de ofisler anlamına gelmekte ..Sonradan resim galerisine dönüştürülen bina sanırım en güzel sanat eserlerinin en büyük kısmına ev sahipliği yapıyor.

Tekrar gitmek istediğim ve hatta yakınında otursaydım da arada sırada gitseydim diyebileceğim sanırım tek yer =))

Müzenin içinden muhteşem güzellikte ki Ponte Vecchio 


Şehir kesinlikle tam bir açık hava müzesi gibi,sürekli bi süpriz yapıyor. Bana göre en az bir hafta gerek sindire sindire gezebilmek için ..

Şimdi gelelim filmlerde en çok gördüğümüz kiliselerden birine 

Tabi ki 

The Duomo in Florence ,The Cathedral of Santa Maria del Fiore 


Şu görmüş olduğunuz kubbe tüm şehri gezerken seni selamlıyor sanki

'' Hoşgeldin...Yüzlerce yıldır seni bekliyorum,herkesi beklediğim gibi '' diyor

Gözlerini beyaz,pembe,yeşil mermerin çekiminden kaçırman mümkün değil...Aman ne güzellik diyorsun. Bi an etrafına bakma molası hissederken gözün şunu farkediyor. Yalnız değilsin,herkes aynı heyecanı yaşıyor.

O kubbenin yapılışında ki çakallıklar , aklıma geliyor ve hayal etmeye başlıyorum Donatello ve tabi ki  muhteşem mimarların efendisi Brunelleschi'yi hayal ediyorum . Kafa kafaya vermiş plan yaparken ...Kendisine has gotik mimarisi muhteşem ama en çokta içerde kubbede ki cennet ve cehennem tasvirleri beni benden aldı sanırım. 

ahhhh Filippo Brunelleschi  sen neler yapmışsın beee ,,kıskandım seni 












3 Ocak 2017 Salı

BİR MASAL ŞEHRİNDE YILBAŞI - PRAG


2016'yı 2017 'ye bağlayan gecede Prag'da olmak istedik. Sonuçta yaklaşık 8 aydır Brno'da yaşıyoruz. Yakın şehirler olarak ya Viyana ya da Prag olacaktı seçimimiz. Biz de hem mimari büyüsü hem de etkinlikler açısından Prag dedik ve iyi ki demişiz =) Gerçekten Prag gündüzü ayrı gecesi ayrı bir şehir. İnanılmaz bir büyüsü var ,insana hem kasvetli hem masalsı tadı aynı anda veriyor ...


Yukarda görmüş olduğunuz kareyi meşhur Charles Bridge (Karluv Most) üzerinde çektim. Gerçekten şehir şahane , ama inanılmaz derecede soğuk ... Cidden soğuk,kesinlikle geçen ay Tromso(Norveç) gezimizde bu kadar üşüdüğümü hatılamıyorum...

Arabamızı şehir merkezinde bi yere attıktan sonra önce Old Town dedikleri eski şehir meydanına indik .. Ortam beklediğim gibi kalabalık değildi. Hatta sıradan bir güne göre sakindi bile denilebilir. Tabi  bunda insanların terör korkusunun etkisi olduğunu söylemem lazım. Avrupalılar bariz bir şekilde meydanlara çıkma riskini göze almamışlar . Bizde ki de deli cesareti işte ↑🙋
Biraz dolaşalım dedik biraz fotoğraf çekelim dedik ,sonuçta geceyarısına daha uzunca bir süre vardı... Neyse saat 8'e doğru acıktığımızı hissedip daha önce bi kaç kez yemeklerini denemiş olduğumuz LOKAL isimli geleneksel Çek yemekleri yapan restorana gitmeye karar verdik. Garsonların bazı tripleri ve hallenmelerine rağmen masa bulduk ve yemeklerimizi yedik=))
Sonrasın da tekrar buz gibi hava ve soğuk maceramız başladı


Fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere gerçekten bir yılbaşı akşamı için şehir çok sakindi ... Ama gece yarısını sırt çantamızda taşıdığımız havai fişeklerimizle heyecanla beklemeliydik🔄🔄🔄
Tüm gece delicesine üşüdüğümüzü tekrar tekrar yazmam gerekli,sanırım ensemde ki titreme gece yatağa girene kadar devam etti
Bu arada içimiz ısınsın falan diye Starbucks 'ta bir kahve içelim dedik içeri girip neyse ki kahvemizi aldık ancak dükkan hemen kapatıldı. Şunu da söylemem gerek içerde inanılmaz Türk vardı =)))  Seviyoruz Starbucks ortamını galiba

Gelelim gece yarısına, evet saat 12 'yi gösterdiğinde biz de çılgıncasına havai fişek izlemek için Charles Köprüsü'ndeydik ve evet gerçekten manzara muhteşemdi. Ama şunu belirtmem gerek, tüm gece dışarda görmediğimiz kalabalık saat 12 'ye yaklaşırken heryerdeydi.. Böyle bir insan kalabalığı görmedim , en son Taksim Gezi Olayları'nda sanırım böyle bir kalabalık görmüştüm... Neyse Avrupaşı o sakin, medeni insanların delicesine etrafa nasıl havaifişek fırlattıklarını görseniz inanamazsınız sanırım. Böyle bir delilik yok yani... Zaten heryerde polis,ambulans,itfaiye nöbetteydi ancak insanlar delirmiş gibi sağa sola havai fişek atıyorlardı. Gerçekten final kısmı hem keyfili hem de oldukça tehlikeliydi.. Biz de arabaya dönmeden havai fişeğimizi patlattık =)) Ama ne patlatmak , 10 lu kutu olarak aldığımız fişekler fitil ateşlendikten sonra devrildi ve neyse ki hiçbir kazanın olmadığı ancak sağa sola yanlamasına uçuşan fişeklerin yüreğimizi ağzımıza getirdiği çılgın bi anımız oldu =))) Bakalım seneye nerde oluruz ??? Herkese iyi seneler olsun...

Tüm dileğim huzur,sağlık,mutluluk ve tabi ki AŞK